Vehim

ah, küçük vehimlerim
ince ince kemiren
beni yiyip bitiren...
ah benim vehimlerim
uykularımdan eden
dağların rengini
dünyanın ahengini değiştiren
küçük, korkunç vehimlerim
sizin yüzünüzden benim ölümlerim
şu olup bitenler sizin yüzünüzden
bu mutsuzluklarım
bu acı
bu sancılar
sizin yüzünüzden
kendi kendimi yemelerim
siz aldınız sevdiklerimi elimden
ya hasrete saldınız
ya her sabaha karşı
bir başkasının yatağında buldum aşkımı
sizin yüzünüzden bu ağlamalarım benim
bu fırtınalar,
bu deprem,
bu güneş tutulması
bu tufan,
bu seller...
sizin yüzünüzden yıkılır günde kaç kez dünyam
sizin yüzünüzden benim ölümlerim;
ah, benim küçük, garezci vehimlerim...
(Ankara, Eylül, 2001)